Ergenlik çocuğun, çocukluktan çıkıp erişkinliğe doğru ilerlediği bir yol olarak tanımlanabilir. Ergen birey artık çocuk değildir fakat tam anlamıyla erişkinde değildir. Çocukluk ve erişkinlik arasındaki zorlu süreç kişilerin yani ergenlerin oldukça zorlandıkları bir dönemi kapsamaktadır. Bu zorlu süreç sadece ergenleri değil aynı zamanda ebeveynleri de oldukça etkilemektedir. Ebeveynler bu dönemde ergenlerle sık sık tartışmaya girer ve durum çoğu zaman iki taraf için mutsuzluk, huzursuzluk , öfke, üzüntü vs. ile sonlanır. Bu sebeple ebeveynler sık sık ”çocuğumla nasıl anlaşabilirim”, ” bizi hiç dinlemiyor”, ”her şeye karşı çıkıyor, ne söylersek tersini yapıyor” , ” çok öfkeli, başa çıkamıyoruz”, ” bu çocuk eskiden hiç böyle değildi çok değişti” gibi şikayetlerle yardım arayışına girmektedir. Bu yazı da ergenlik dönemine giren kişilerle anlaşmanın neden güç olduğu, ebeveynlerin bu durumu nasıl karşılamaları gerektiği ve onlarla nasıl anlaşabilecekleri gibi konulara değinilmektedir.
Ergenlikte Kişi Neden Değişir, Olumsuz Davranışlarının Sebepleri Nelerdir?
Ergenlik her sağlıklı bireyde görülen, görülmesi gereken bir dönemdir. Çocukların artık fiziksel olarak geliştiği, kız ve erkek çocukta farklı bulguların oluşmaya başladığı aynı zamanda üreme fonksiyonlarının kazanılmasıyla geçen bir sürece ergenlik dönemi denir. Bireylerin ergenlikte ruhsal ve davranışsal olarak değişmesinin en önemli sebebi, hormonel sistemin aktif hale gelmesidir. Hormonel sistemin hızlı bir şekilde aktif olmasıyla beraber kişide hem fiziksel hem de zihinsel değişimler de hız kazanır. Hormonların bu şekilde aktif olması kişinin beynini, duygularını, davranışlarını ve bilişsel işlevlerini değişime uğratır. Bu durum kızlarda daha çok depresyona sebep olurken erkeklerde yoğun bir sinir ve öfkeye sebep olur. Ergen bireylerin bedenlerindeki hızlı değişim özellikle toplum tarafından dikkat çeker. Bu dönemin en belirgin diğer bir özelliği ise ergen bireylerin ebeveynlerine , otoriteye sık sık karşı çıkmasıdır. Bu durum genellikle aile için çatışmalarla son bulur fakat çok geçmeden yeni bir çatışma çıkar. Bunun sebebi, ergen bireyin hormonel değişimlerin sebep olduğu bedenen ve ruhen olan değişimlere karşı kendini sıkışmış hissetmesidir. Böyle zamanlarda anne babadan ziyade onlar için arkadaş daha önemli bir hale gelir çünkü onları en çok kendileri gibi aynı döneme giren arkadaşları anlamaktadır. Ebeveynler genellikle bu konuda da tedirginleşmeye başlarlar çünkü çocuklarının kendilerinden ziyade daha çok arkadaşlarıyla zaman geçirmelerinden rahatsızlık duyarlar. Ergenlik döneminde ki bireyler için arkadaşlık oldukça önemli ve hassas bir konu haline gelmektedir. Burada cinsel roller, felsefi uğraşlar ve diğer bir çok konular karşılıklı etkileşim halinde zihinsel olarak sınanır. Bu durum ergen bireyler için oldukça olumlu bir geri bildirimi de sunar. Ebeveynlerin şikayet ettikleri diğer bir konuda ergen bireyin odasına kapanıp daha çok yalnız kalma istediğidir. Bu dönemde odaya kapanıp müzik dinlemeyi daha çok seven ergen bireyler aynı zaman da düşlerin daha fazla ortaya çıkmasıyla beraber yalnız kalmayı daha çok tercih eder. Çoğunlukla öfkeli ve alıngan bir ruh haline bürünmesi de ergenliğin getirmiş olduğu değişimlerden biridir.
Ergenlik dönemi her bireyde farklı yaşta farklı özelliklerle görülebilmektedir. Kimi bireyler ergenlik dönemini yoğun çatışmalarla geçirirken kimi bireyler bu dönemi daha hafif geçirebilmektedir. Ortalama olarak ergenlik dönemi 10-12 yaşlarında görülmeye başlamaktadır. Ergenlik döneminin getirmiş olduğu olumsuz davranışlar ve kişinin kendi dünyasında yaşamış olduğu çatışmalar 21-22 yaşa kadar devam eder fakat 20 yaşından sonra ergenlik döneminde görülen olumsuz davranış ve çatışmalar azalmaya başlar. Ergenlik döneminin son aşamalarında cinsel dürtüler güçlenebilirken, riskli uğraşılara olan ilgi de artmaya başlar. Sigara madde kullanımı bu dönemde merak konusu olabilir. Bunun sebebi dopamin salgılanmasının bu dönemde yüksek olmasıdır.
Bu dönemde ergen bireylerin olumsuz davranışlarını arttıran bir kaç faktörden de söz edilebilir. Hormonların değişimiyle beraber çevre faktörü de ergen bireyler için oldukça önemli bir konudur. Olumsuz çevre koşulları, sosyal çevreden kabul görmeme, anlaşılmama, yargılanma gibi durumlar da ergen bireylerin olumsuz davranışlarını arttırmaktadır. Ergen bireyler için sosyalleşmek, arkadaşları arasında kabul görünmek, ailesi tarafından baskıya uğramamak gibi konular oldukça önemlidir bu yönde yapılacak olan çalışmalar ise ergen bireylerin olumsuz davranışlarını azaltmaya yardımcı olur.
Ebeveynler Ergen Çocuklarıyla Nasıl Anlaşır?
Ergenlik dönemi hem ergen birey için hem de ebeveynler için oldukça zorlu bir süreçtir. Bu dönemde ebeveynler en çok ergenlik döneminde ki çocuklarının değişen davranışlarından, baş kaldırmalarından, otoriteye itaat etmemelerinden, anne-babalarından çok arkadaşlarıyla zaman geçirmelerinden ve kalan zamanlarında da odalarına kapanmalarından, tutarsız davranışlarından, memnuniyetsizliklerinden, sorumluluklarını eskisi gibi yerine getirmemelerinden ve daha sayılabilecek pek çok durumlardan şikayetçilerdir. Ergen bireyler ise, anne ve babalarını onu anlamadığından, onu çok sık boğaz ettiklerinden, çok beklentiye girdiklerinden, sorumluluklarını artık yerine getirmek istemediğinden, ebeveynleriyle çok fazla zaman geçirmek istemediği için suçlandığından vs. gibi durumlardan şikayet eder. Kısaca iki taraf da birbirinden çok memnun değildir. O halde ne yapmalı?
1-Ergen bireyleri anlamaya çalışmak. Ebeveynlere saçma gelebilecek konular ergen bireyler için çok önemli olabilir. Bu sebeple ebeveynlere, çocuklarına olabildiğince ilgiyle ve önemseyerek yaklaşmaları tavsiye edilir. Ergen kişi anne ve babasının yaptıklarını ya da anlattıklarını önemsemediğini, küçük gördüğünü hissederse ebeveynlerinden uzaklaşacaktır çünkü bu durum ona kendisinin anlaşılmadığı hissini verecektir.
2-Konuşmaya zorlamamak. Bazı ebeveynler çocuklarını üzgün gördüğünde ya da öfkeli olduğunda bunun sebebini hemen öğrenmek, çözüm bulmak isterler. Bu yüzden onları konuşmaya zorlayabilirler. Fakat bu onların daha da kötü hissetmesine neden olur. Burada konuşmaya zorlamamak, sadece ” ben buradayım, ne zaman konuşmak istersen yanındayım” denmesi yeterli olacaktır. Böylece ergen birey kendisini sıkışmış hissetmeyecektir.
3- Akıl vermek yerine öneride bulunmak. Ergen bireyler bazen ebeveynleriyle konuşabilirler. Sorunlarını paylaşabilirler. Bu nokta da onlara akıl vermek yerine duygularını anlamaya çalışmak ve çok nadiren önerilerde bulunmak ergen bireylerin kendisini rahat hissetmesine neden olacaktır. Örneğin, arkadaşıyla kavga etmişse ” boşver sende kendine başka bir arkadaş bulursun buna mı üzüldün yani” demek yerine ” arkadaşınla kavga ettiğin için üzgünsün” demeniz onu anladığınızı ve duygularına tercüman olduğunuzu gösterir. ” belki diğer arkadaşlarınla zaman geçirmek sana iyi gelebilir ne dersin” şeklinde yapacağınız öneri de emir şeklinde olmamalıdır.
4-Ortak kurallar oluşturmak. Bu dönemde ebeveynler en çok ergenlik dönemindeki çocuklarının her şeye karşı çıkmalarından ve belli başlı düzene uymamalarından şikayet ederler. Fakat ortak kurallar oluşturulursa ve bu kurallar herkes için geçerli sayılırsa ergen bireyler de buna itaat etmek durumunda kalacaktır. Örneğin akşam yemeğinde herkesin sofrada oturması, herkesin akşam belli bir saatten sonra (bunu aile belirlemeli) evde olması, her akşam salonda 1 saat telefon ve televizyondan uzak ailenin bir araya gelmesi gibi konularda olabilir. Bu tarz kuralların herkes için geçerli olması halinde ergen bireyler de kurallara uyum göstermeye başlayacaktır. Kuralların olmaması halinde, ergen birey odasında yemek yiyebilir, geç saatlerde eve gelebilir ve ailesiyle hiç zaman geçirmek istemeyebilir.
5- Arkadaşlarından kıskanmamak. Ergen bireyler için arkadaşlığın çok önemli olduğunu tekrar hatırlatmakta fayda var. Bu dönemde aile ikinci plandadır arkadaş ise birinci plandadır. Bir çok durumlarını sadece arkadaşlarıyla konuşarak, paylaşarak, dertleşerek rahatlarlar. Ebeveynlerin ” neden arkadaşına anlatıyorsun da bana anlatmıyorsun, ben sana daha yakınım, arkadaşlarını daha çok seviyorsun, arkadaşlarını ailenden daha çok önemsiyorsun” şeklinde suçlayıcı konuşmalardan mutlaka uzak durulmalıdır. Bu ergen bireyin kendisini anlaşılmadığını ve daha öfkeli, üzgün, mutsuz hissetmesine sebep olacaktır.
Çocuğum Ne zaman Düzelecek?
En sık sorulan sorulardan biri de benim çocuğum hep böyle mi kalacak? Eski haline hiç dönmeyecek mi? Ergenlik dönemi sadece bir süreçtir. Uzun fakat geçici bir süreçtir. Kişi erişkinliğine erdiğinde hormonlar da düzene girmeye başlayacaktır. Ebeveynlerin bu süreçte sabırlı olmaları gerekir. Bu dönemi en az hasarla atlatabilmek için psikoterapi yardımı almak da oldukça önemlidir. Hem ergen birey için hem de ebeveynler için psikoterapi almak süreci çok daha sağlıklı yürütülmesini sağlar. Hem ebeveynlerin hem de ergenlerin duygularında, düşüncelerinde, davranışlarında kişiyi etkileyen çatışmalar olabilir. Psikoterapi bu problemler için bir çözüm üretmeyi ve süreçteki sorunları en aza indirmeyi hedefler. Psikoterapi almak, kişilerin yaşamış oldukları problemleriyle daha iyi başa çıkmasına ve daha iyi hissetmesine yardımcı olmaktadır.