Özgüven problemi dünyanın her yerinde, herkeste görülebilen kişiyi, bir çok anlamda olumsuz etkileyen düşük benlik saygısıdır. Bu anlamda özgüvenin, kişinin sosyal çevresindeki ilişkilerini, konumunu, gücünü belirlemede önemli bir yeri vardır. Toplum içinde düşük benlik saygısına sahip kişiler özgüvensiz olarak etiketlenirken, yüksek benlik saygısına sahip kişiler özgüvenli olarak anılmaktadır. Kişinin sahip olduğu benlik saygısı (özgüven) hayat gidişatını etkileyen en önemli faktörler arasında yer almaktadır. Bunun sebebi yüksek benlik saygısına sahip kişilerin hayata daha pozitif bakması, kendisine daha çok güvenmesi, hayatta kendisine hedefler koyması ve o hedeflere ulaşmayı amaçlaması, sosyal çevrede, iş hayatında yapacağı atılımlardan kendini geri çekmemesi gibi bir çok durumu etkilemesidir. Düşük benlik saygısına sahip kişilerde ise daha çok olumsuz düşünme, hedeflere ulaşmaya dair olan düşük inanç, kendini pasif, değersiz ve yetersiz hissetme, iş hayatında kendine güvenememesinden kaynaklanan başarısızlıklar gibi kişinin hayatını olumsuz yönde etkileyen durumlar görülmektedir.
Kişiler Neden Özgüven Problemi Yaşar
Her insanın ruh sağlığı için ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için özgüvenli olması yani yüksek benlik saygısına sahip olması gerekir fakat toplumumuzda düşük benlik saygısına sahip kişi sayısı oldukça fazladır. Özgüven problemi yaşayan kişilerin toplumda fazla görülmesi, bu durumun neden, nasıl, hangi koşullarda ortaya çıkar gibi soruların sorulmasına neden olmuştur. Öz benlik saygının ilk oluştuğu yer kişinin annesi (bakım veren) ile olan olumlu ya da olumsuz etkileşimidir. Annenin çocuğuna değersiz, yetersiz, kötü bir varlıkmış gibi bakması dahi, o çocuğun ileride özgüven problemi yaşamasına neden olabilmektedir. Bunun sebebi çocuk gelişiminde aile bireylerinin ayna görevi göstermeleridir. Bunun anlamı ise çocuk hata yaptığında ailesi tarafından cezalandırılıyorsa, yetersiz hissettiriliyorsa, sürekli çocuğun yaptığı hataları eleştiriyorsa çocuk da kendisini yetersiz, cezalandırılmaya layık, sevilmez biriymiş gibi hissetmeye başlamasıdır. Özellikle ailelerin çok sık yaptıkları kıyaslamalar çocukları derinden üzüyor ve kendilerini diğerlerinin yanında hep başarısız hissetmelerine neden oluyor. ”Ağabeyin daha iyi yapıyor, arkadaşın daha iyi not almış, bunu iyi yapamamışsın ” tarzı kurulan cümleler çocuğun hayatı boyunca yaşayacağı düşük benlik saygısına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra bakım verenin kendisinde özgüven problemi varsa düşük öz benlik saygısı çocuğa sağ beyinden sağ beyne ayna nöronlar yoluyla geçecektir.
Çocukluk çağında görülen bir takım travmalarda kişinin özgüven problemi yaşamasına neden olmaktadır. Özellikle istismara uğramış çocukların ileri yaşlarda düşük benlik saygısına sahip oldukları yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. Sözel istismar, sözsüz istismar, duygusal istismar, cinsel istismar ve şiddet gibi durumların hepsi çocukluk çağı travmalarıdır ve kişinin ileride kendisini toplumdan geri çeken bir dinamiğe sahip olmasına neden olabilmektedir. Örneğin, ailesi tarafından yüksek beklentilere maruz kalan çocuk duygusal istismar yaşayabilmektedir ya da babasının, annesinin sürekli kötü bakışlarına maruz kalan çocuk sözsüz istismara maruz kalabilmektedir.
Son yıllarda ebeveynlerin çocuklarına karşı çok fazla koruyucu davranışlar sergiledikleri görülmektedir. Söz konusu korumacı davranışlar, ebeveynlerin çocuğunun yerine her sorumluluğu üstlenen sağlıklı olmayan tutumların sergilenmesini kapsamaktadır ve bu davranışlar çocuğun ileride özgüven problemi yaşamasına neden olmaktadır. İyi ebeveynlik çocuğunun yerine her şeyi yapan ebeveyn değil çocuğuna yaşına uygun sorumluluk verebilen ebeveyndir. Örneğin, çocuğunun yerine okul çantasını taşımak, sürekli ödevlerini beraber yapmak, kendi başına yemek yiyebilen çocuğun yemeğini yedirmek vs. Tüm bu koruyucu davranışlar çocuğun bilinçaltına ”sen yetersizsin, sen tek başına yapamazsın bu yüzden senin yerine ben yapıyorum” mesajını empoze eder ve çocuk ileride de kendisini yetersiz, tek başına bir şeyi halledemeyen, sürekli başkalarından yardım isteyen özgüven problemi yaşayan biri haline dönüşmektedir. Unutulmamalıdır ki, öz benlik saygısı (özgüven) kişinin bir şeyler yapmaya çalışmasıyla beraber başarı kazandığı, başarı duygusunu yaşadığı nokta da gelişim gösterir. Bu sebeple ebeveynlerin çocuklarının ufak başarısını görmezden gelmek yerine bunu görmeleri çocuğun başarı duygusunu yaşamasına ve böylece öz benlik saygısını (özgüvenini) kazanmasına neden olacaktır.
Özgüven Probleminizin Olduğunu Nasıl Anlarsınız?
Özgüven problemi yaşayan kişilerin hayatlarında sık sık sorun yaşadıkları bilinmektedir. Kişilerin karar almada yaşadıkları güçlük ve bu sebeple diğer kişilere sürekli olarak ihtiyaç duyma, insan ilişkilerinde sınır koyamama (hayır diyememek gibi), toplum içinde bulunmaktan ya da toplum önünde konuşma yapmaktan çekinme, iş hayatında veya başka alanlarda düşük beklentilere sahip olma, eleştirilere hassas olma durumundan dolayı açıkça fikirlerini beyan edememe, yakın arkadaşları tarafından ya da diğer kişiler tarafından sevildiğine dair düşük inanç, yaşanan olumsuzluklardan sık sık kendini suçlama, yoğun değersizlik hisleri, hayatının bir çok döneminde karamsar, umutsuz ve depresif olma, asosyal davranışlar sergileme, kendisini çoğunlukla başarısız görme, fiziksel görünüşünden memnun olmama ve hep bir kusur bulma, olumlu yanlarını görememe, hayatta yaşanan olumsuz olaylardan yüksek seviyede etkilenme vs. gibi durumlar oldukça kişiyi olumsuz etkileyen stres faktörleridir. Yukarı da belirtilen durumlardan bir kaçının kişinin hayatında bulunması özgüven problemine işaret edebilmektedir.
Özgüven Eksiliğini Yenmek
Özgüven problemini (düşük öz benlik saygısı) yenmek için, öncelikle sorunun fark edilmesi gerekmektedir. Özgüven problemi olduğuna inanmayan kişiler için bu durumu yenmek oldukça güçtür. Dolayısı ile önce problemin kişi tarafından fark edilmesi gerekmektedir. Özgüven, bireyin daha çok kişilik yapısı ile ilintili olması sebebiyle, ilaç ile tedavi önerilmez bunun yerine psikoterapi ile tedavi edilmesi önerilmektedir. Kişinin düşük öz benlik saygısına sahip olması genellikle aile içindeki ilişkiler, travmalar ya da kişinin sosyal ortamında yaşamış olduğu olumsuz durumlardan kaynaklanmaktadır. Özgüven problemi yaşayan kişiler sıklıkla çevresini, kendisini ve dünyayı doğru değerlendirmede güçlük çeker. Örneğin, toplum önünde konuşma yapacak olan kişi, başarısız olacağını, herkesin kendisine güleceğini düşünür. Bu şekilde rasyonel olmayan düşünceler kişinin hayatında büyük bir yer edinmiştir. Kişinin dünyayı, kendisini ve çevresini rasyonel olmayan bir şekilde algılayışı psikoterapide kullanılan bir takım tekniklerle yeniden çerçevelenir. Geçmişte yaşanan olumsuz olaylara maruz kalan ve travmaları olan kişilerin dinamiği psikoterapide ele alınarak tekrar işlemlenir. Kısaca, gelişim evresinde yaşanan olumsuzlukların kökleri psikoterapide kazınır ve onarılır böylece kişiler öz benlik saygısını (özgüven) kazanır. Özgüven problemi yaşayan kişilerin zaman kaybetmeden psikoterapi sürecine girmeleri oldukça önem arz etmektedir çünkü kişi düşük benlik saygısıyla ne kadar uzun yaşarsa, değişimi de o denli güçleşecektir. Bu sebeple zaman kaybetmeden psikoterapi sürecine girmek değişim için çok önemlidir.